4 Şubat 2008 Pazartesi

Kenya'ya gelinlik Ortaca'dan gidecek


Sanki büyük bir kovan ve işini yapmak isteyen binlerce arı koşuşturuyor. Dünyadaki her renkten insanı görmek mümkün. Hummalı bir çalışma var. Anadolu esnafı, yüzündeki mahcup tebessümle binlerce kilometre öteden gelen siyahî muhatabına ürününü beğendirmek için uğraşıyor. Proje amacına ulaşmış. Küçük ve orta ölçekli işletmelere Afrika'nın kapıları sonuna kadar açılmış. 'Bahtı kara' kıtadan gelen misafirlerin de yüzü gülüyor. İştirakçi sayısının çok olması, bir önceki organizasyonun başarısının göstergesi. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinden büyük bir kriz çıkarmayı başaran Ankara'daki 'gri' havaya inat, İstanbul'un semaları masmavi. Ülkenin en büyük kongre merkezlerinden Lütfi Kırdar'ın iki katını dolduran kalabalığın, 'ağır gündeme' aldırmadan kendi işine odaklanmasından çıkaracak büyük dersler var. Başkent, tekrar kısır siyasi çekişmelere gömülürken, çevresinden koptu. Türkiye'nin inisiyatifi ile ortaya çıkan Irak'a komşu ülkeler toplantısının sonucundan haberdar olan var mı? Ya da Avrupa'ya enerji köprüsü olmak için öngörülen projelerin akıbetinden. Bu arada Rusya büyük bir adım daha attı. Türkmenistan ve Kazakistan ile vardığı anlaşma, 'Avrupa'nın en önemli enerji kaynağı tedarikçisi' sıfatını iyice pekiştirdi. Türkiye'de ise toplum mühendisliğine soyunanlar seçimi fırsat bilip, "şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit" etme gayretinde ve yeni bir kutuplaşmayı körüklemenin peşinde. Ama bal arıları, işinin derdinde... Zirvenin mimarı TUSKON'un Başkanı Rızanur Meral, Lütfi Kırdar'daki tabloyu, "Bu, dünyadaki en büyük alım organizasyonu. Bir benzeri daha yok." diyerek özetliyor. Müşteri ile satıcı arasındaki ilişkiyi 600'ü aşkın mütercim sağlıyor. İstanbul'un en güzide üniversitelerinde okuyan gençler. İçlerinde yurtdışından gelenler de var. Türkmenistanlı Mahmut Yakubov gibi. Marmara Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği'nde okuyan Mahmut, Kenya'da iki giyim mağazası bulunan Pauline Adhiambo'ya eşlik ediyor. Adhiambo, gelinlik siparişleri için evlenme çağındaki oğluyla yaşıt Mahmut'un önerilerini dikkate alıyor. Masanın bu tarafında ise Muğla Ortaca'dan Mutlu Giyim'in sahibi Mutlu Arslan oturuyor. 30'lu yaşlardaki Arslan, ilk ihracat anlaşmasına imza atıyor. Nairobi'deki genç kızların hayal ettiği 7 gelinliği dikecek. Anlaşmanın tutarı ise şimdilik bin 850 dolar. Lütfi Kırdar'dan verilen mesaj... Bir başka masada rakam oldukça yukarı çıkıyor. Samsun Bafralı organik tarım şirketi Yeşil Küre ile Tanzanyalı Turky's Grup 2 milyon dolara ulaşacak ortak bir yatırım planlıyor. Projeye göre iki şirket Tanzanya'da dev bir organik yumurta tesisi kuracak. Grubun patronu Salim H.Turky'nin soyadı büyük dedelerinin Türklere dayanmasından geliyor. Turky, içlerinde cep telefonu, deniz taşımacılığı ve makine imalatı gibi tesisleri barındıran 13 farklı şirkete sahip. Salim H.Turky, ayrıca teneke kutuda meyve suyu ve makarna üretimi konusunda işbirliği yapmak isteyen yatırımcıları da masasında ağırlıyor. Zirvenin tarihi oldukça ilginç bir zamana denk geliyor; 16 Mayıs. Cumhurbaşkanlığı seçimi normal seyrinde devam etseydi, Abdullah Gül aynı gün Köşk'e çıkacaktı. Konfederasyon yönetimi ilk başta böyle bir günde yapılacak organizasyonun sönük geçebileceği endişesini duymuş. Bu noktada görüştükleri Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, "Hiçbir şey olmaz. Ben gelirim." diye söz vermiş ve tarihte değişikliğe gidilmemiş. Dışişleri Bakanlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın desteği, İstanbul'un ihracatçı örgütlerinin katkılarıyla Türkiye, dünyada eşine ender rastlanan bir 'ticari şenliğe' ev sahipliği yapıyor. Dün, Lütfi Kırdar'ın iki katında yaşananların verdiği mesaj çok açık. Öncülük edildiği ve ufuk verildiğinde işadamlarımızın ulaşamayacağı ülke yok. Tabii, istikrar sürdüğü, siyaset kendi zemininde ilerlediği ve ekonomi rayında kaldığı müddetçe...

Hiç yorum yok: